O süresi dolmuş süt içti.
- She drank the expired milk.
Tom'un kütüphane kartının süresi dolmuş.
- Tom's library card is expired.
Sürücü belgenin kullanım süresi doldu.
- Your driver's license has expired.
ID kartımın süresi doldu, ne yapmalıyım?
- My ID card has expired, what should I do?
Onların sözleşmesi 20 Ekimde sona erdi.
- Their contract expired on October 20th.
Sözleşme pazartesi günü sona erdi.
- The contract expired on Monday.
Bu teklif 15 Ağustos 1999 yılında sona erecek.
- This offer expires on August 15, 1999.
Vizen sona ererse Çin'i terk etmek zorundasın.
- If your visa expires, you must leave China.
Parti tamamen sıkıcıydı.
- The party was perfectly deadly.
Bu eserde görünen tüm karakterler tamamen hayal ürünüdürler. Yaşayan ya da ölü gerçek kişilere olan herhangi bir benzerlik sadece rastlantıdır.
- All characters appearing in this work are fictitious. Any resemblance to real persons, living or dead, is purely coincidental.
Tom eve çok yorgun geldi.
- Tom came home dead tired.
Aniden, ölen annemi düşündüm.
- I suddenly thought of my dead mother.
Uyuşukluk ya da tembellik yedi ölümcül günahtan biridir.
- Sloth or laziness is one of the seven deadly sins.
Bu eserde görünen tüm karakterler tamamen hayal ürünüdürler. Yaşayan ya da ölü gerçek kişilere olan herhangi bir benzerlik sadece rastlantıdır.
- All characters appearing in this work are fictitious. Any resemblance to real persons, living or dead, is purely coincidental.
Parti tamamen sıkıcıydı.
- The party was perfectly deadly.
Bu bir tür çıkmazdır.
- It's kind of a dead end.
Bu çıkmazdan kurtulmaya çalışmalıyız.
- We must try to break the deadlock.
He escaped the garage and will expire the carbon monoxide he had been breathing.
My library card will expire next week.