İngilizcede yeterliyse, onu işe alırım.
- If he's proficient in English, I'll hire him.
O hem İspanyolcada hem de İtalyancada yeterli.
- She is proficient in both Spanish and Italian.
Tom oldukça becerikli, değil mi?
- Tom is quite proficient, isn't he?
Fransızca'da uzman birisini arıyoruz.
- We are looking for someone who is proficient in French.
Tom uzman bir keskin nişancıdır.
- Tom is a proficient marksman.