Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

expensive; having a price which is perceived to be overvalued

listen to the pronunciation of expensive; having a price which is perceived to be overvalued
Английский Язык - Турецкий язык

Определение expensive; having a price which is perceived to be overvalued в Английский Язык Турецкий язык словарь

rich
{s} zengin

O zengin olmasına rağmen mutlu değil. - Though he is rich, he is not happy.

Çin doğal kaynaklar bakımından zengindir. - China is rich in natural resources.

rich
{s} verimli

Bir nehir havzasının genellikle verimli tarım arazileri vardır. - The basin of a river usually has rich farmland.

rich
{s} pahada ağır
rich
{s} bereketli
rich
{s} varlıklı

Ailem varlıklı değildir. - My family is not rich.

rich
{s} değerli
rich
kalın
rich
varsıl
rich
kalorisi yüksek
rich
pahalı

Zengin insanlar pahalı saatleriyle hava atarlar. - Rich people show off with their expensive watches.

rich
dolgun
rich
ağır

Richter ölçeğine göre 8.9 şiddetinde bir deprem, Japonya'yı vurdu ve ağır bir tsunamiye sebep oldu. - An earthquake, 8.9 on the Richter scale, hits Japan and causes a massive tsunami.

rich
(the ile) zenginler
rich
varlı

Ailem varlıklı değildir. - My family is not rich.

Bütün varlığını kaybetti. - He lost all his riches.

rich
çok

Tom şakayla çok zengin olmadığını söyledi. - Tom said jokingly that he was not very rich.

Bazen zengin insanlar çok parası olmayan diğer insanlara tepeden bakarlar. - Sometimes rich people look down on other people who do not have much money.

rich
para

Bill Gates parasının hepsini bağışladıysa nasıl dünyanın en zengin adamı olabilir? - How can Bill Gates be the the world's richest man if he gave away all of his money?

Zengin olsam, ona para vermem. - Even if I were rich, I wouldn't give money to him.

rich
{s} anlamlı

Fransızca dili eş anlamlı sözcüklerce zengindir. - The French language is rich in synonyms.

rich
(sıfat) paralı, zengin, varlıklı, bereketli, verimli, değerli, pahada ağır, pahalı, bol, yoğun, besin değeri yüksek, besleyici, ağır (yiyecek), canlı (renk), gür, esprili, komik, nükteli, anlamlı
Английский Язык - Английский Язык
rich
expensive; having a price which is perceived to be overvalued

    Расстановка переносов

    expensive; ha·ving a price which I·s perceived to be o·ver·val·ued

    Произношение

Избранное