Beklenenden fazla para harcadık.
- We spent more money than was expected.
Tom kendisinden bekleneni fark etmedi.
- Tom didn't realize what was expected of him.
Tsunami dalgalarının on metre ya da daha az olacağı beklenmektedir.
- It is expected that the tsunami surge will be ten meters or less.
Matematik ev ödevi beklediğimden daha kolay çıktı.
- The math homework proved to be easier than I had expected.
Tom beklenilenden bir gün daha erken döndü.
- Tom returned one day earlier than expected.
Sanırım o beklenilen şey.
- I think that's to be expected.
Umduğumdan daha uzun beklemek zorunda kaldım.
- I had to wait a lot longer than I expected I'd have to.
Ara sıra bunun olmasını beklemek zorundasın.
- You have to expect that to happen once in a while.
Çok fazla şey bekleme.
- Don't expect too much.
Okula geç kalan öğrencilerin sayısı beklediğimden çok daha azdı.
- The number of students who were late for school was much smaller than I had expected.
Yapmam beklenen her şeyi yapmak istiyorum.
- I want to do everything I'm expected to do.
Yapmam bekleneni yaptım.
- I did what I was expected to do.
Beklendiği gibi ilk sırayı kazandı.
- As expected, he won first place.
Durum benim kontrolümden çıktı. Hiçbir şey beklendiği gibi gitmiyor.
- The situation has gotten out of my control. Nothing is going as expected.
The expected storm never arrived.
I expect that the troops will be defeated.
Let's in, and there expect their coming.
You are expected to get the task done by the end of next week.
... I think people expected me to move away from the Galaxy or ...
... the economics didn't work out quite as one expected, ...