exiting the aircraft and not remembering to wear you skydiving gear

listen to the pronunciation of exiting the aircraft and not remembering to wear you skydiving gear
Английский Язык - Турецкий язык

Определение exiting the aircraft and not remembering to wear you skydiving gear в Английский Язык Турецкий язык словарь

falling
(Dilbilim) alçalan
falling
düşme

Onun düşmesini engellemek için onu tutmak zorunda kaldım. - I had to grab her to keep her from falling.

Buz üzerinde düşmek incitir. - Falling on ice hurts.

falling
{f} düş

Düşen faiz oranları otomobil pazarını canlandırdı. - Falling interest rates have stimulated the automobile market.

Onun düşmesini engellemek için onu tutmak zorunda kaldım. - I had to grab her to keep her from falling.

falling
düşerek

Sonunda kendi kılıcı üzerine düşerek intihar etti. - He finally committed suicide by falling on his own sword.

Ben düşerek bir kaburgamı kırdım. - I broke a rib falling.

falling
{s} düşük
falling
{s} düşen

Tom düşen kara baktı. - Tom looked at the snow falling.

Düşen uçak parçalarından ölme olasılığı bir köpek balığı tarafından öldürülme olasılığından 30 kez daha büyüktür. - The chances of dying from falling airplane parts are 30 times greater than the chances of being killed by a shark.

falling
(isim) düşüş
falling
{i} düşüş

Tom karın kar küresi içine düşüşüne baktı. - Tom looked at the snow falling inside the snow globe.

Berlin duvarının düşüşü gerçekten önemli bir fırsattı. - The falling of the Berlin Wall was truly a momentous occasion.

Английский Язык - Английский Язык
falling
exiting the aircraft and not remembering to wear you skydiving gear

    Расстановка переносов

    exiting the air·craft and not remembering to wear you sky·di·ving gear

    Турецкое произношение

    egzîtîng dhi erkräft ınd nät rimembrîng tı wer yu skaydayvîng gîr

    Произношение

    /ˈegzətəɴɢ ᴛʜē ˈerˌkraft ənd ˈnät rēˈmembrəɴɢ tə ˈwer ˈyo͞o ˈskīdīvəɴɢ ˈgər/ /ˈɛɡzɪtɪŋ ðiː ˈɛrˌkræft ənd ˈnɑːt riːˈmɛmbrɪŋ tə ˈwɛr ˈjuː ˈskaɪdaɪvɪŋ ˈɡɪr/
Избранное