Nehir kenarı boyunca canlandırıcı bir yürüyüş yaptı.
- He took an exhilarating walk along the riverside.
Kahvaltıdan önce bir yürüyüş canlandırıcıdır.
- A walk before breakfast is exhilarating.
Çok coşkulu hissetmedim.
- I've never felt so exhilarated.
Tom gölün etrafında neşelendirici bir yürüyüş yaptı.
- Tom took an exhilarating walk round the lake.
O, çok neşelendiriciydi.
- It was so exhilarating.
O, çok neşelendiriciydi.
- It was so exhilarating.
Tom deneyimi neşelendirici buldu.
- Tom found the experience exhilarating.
Nehir kenarı boyunca canlandırıcı bir yürüyüş yaptı.
- He took an exhilarating walk along the riverside.
Bugün canlandırıcıydı.
- Today has been exhilarating.
Many such tricks are ordinarily put in practice by great men, to exhilarate themselves and others, all which are harmless jests, and have their good uses.