Onun çalışması kabul edilebilir, ama mükemmel olmaktan uzak.
- His work was acceptable, but far from excellent.
Mükemmel işin beni utandırır.
- Your excellent work puts me to shame.
Bu çok iyi bir restoran ve mükemmel bir çevresi de var.
- This is a very good restaurant, and with an excellent environment, as well.
Sonuçlar iyi mi? Evet, çok iyi.
- Are the results good? Yes, they're excellent.
Kusursuz bir plan gibi görünüyor.
- It does seem like an excellent plan.
O bir yabancı ama Çince'yi mükemmel bir şekilde konuşuyor.
- She’s a foreigner, but speaks Chinese excellently.
Lucian, in his tract de Mercede conductis, hath excellent well deciphered such men's proceedings in his picture of Opulentia .
That was a radical jump!.
... this excellent point, how important infrastructure is. ...
... us an excellent foundation for doing even more than what ...