O, ıssız ada keşfetmek istiyor.
- He wants to explore the uninhabited island.
Çocuklar keşfetmekten hoşlanırlar. Bu tehlikeli olabilir.
- Children like to explore. This can be dangerous.
Mary dağı keşfetmeye gitti.
- Mary has gone off to explore the mountain.
Dünyayı keşfetmek ve bir maceraya devam etmek istiyorum.
- I want to explore the world and go on an adventure.
Issız adayı keşfetmeyi umuyor.
- He hopes to explore the uninhabited island.
Araştırmacılar mağarada bir iskelet keşfettiler.
- The explorers discovered a skeleton in the cave.
Tom her olasılığı araştırdı.
- Tom explored every possibility.
Avcı gökyüzünün görünümünü araştırdı.
- The hunter explored the appearance of the sky.