O adam gelecek hafta duruşmaya gidiyor.
- That man is going on trial next week.
Duruşma için ABD'ye götürüldü.
- He was taken to the United States for trial.
Tom yargılamaya gelmeyecek.
- Tom won't show up for trial.
Polis onu yargılamadı.
- The police didn't put him on trial.
Deneme beş gün sürdü.
- The trial lasted five days.
Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu.
- Through trial and error, he found the right answer by chance.
Tom'un testi ne zamandı?
- When was Tom's trial?