evidence of a person's presence or passage

listen to the pronunciation of evidence of a person's presence or passage
Английский Язык - Турецкий язык

Определение evidence of a person's presence or passage в Английский Язык Турецкий язык словарь

sign
imzalamak

O, sözleşmeyi imzalamak zorunda bırakıldı. - He was compelled to sign the contract.

Bir sonraki adım belgeyi imzalamaktı. - The next step was to sign the document.

sign
{i} işaret

Uzun bir dil, kısa bir elin işaretidir. - A long tongue is a sign of a short hand.

Bu siste yol işaretlerini göremiyorum. - I can't see the road signs in this fog.

sign
alamet
sign
kaydolmak

İzleme ekibi için kaydolmak istiyorum. - I'd like to sign up for the track team.

Tom'a kaydolmak için çok geç olmadığını söyle. - Tell Tom it's not too late to sign up.

sign
eser
sign
imza

Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık. - We were tied to our decision because we signed the contract.

Prospektüsler iki sponsor temsilci tarafından imzalanmalıdır. - Prospectuses must be signed by two sponsor representatives.

sign
{f} imzala

Prospektüsler iki sponsor temsilci tarafından imzalanmalıdır. - Prospectuses must be signed by two sponsor representatives.

lütfen burayı imzalar mısınız? - Could you sign here, please?

sign
sözleşmeyle işe almak
sign
{f} spor (yeni bir oyuncuyla) kontrat yapmak
sign
{i} mucize işareti
sign
{i} haç işareti

Papaz haç işaretini yaptı. - The priest made the sign of the cross.

sign
(isim) istavroz, işaret, sembol, simge, gösterge, jest, belirti, nişan, alâmet, iz, semptom, burç, burç sembolü, tabela, isim levhası, mucize işareti, haç işareti
sign
on iki burçtan biri
sign
{i} nişan
sign
{i} gösterge

Parlak kırmızı, Çin kültürünün göstergelerinden biridir. - Vermilion is one the signifiers of Chinese culture.

Espri anlayışı, düşük öz saygısının bir göstergesi olarak, kendini aşağılamak üzerine kuruluydu. - His sense of humor was self-deprecating, a sign of his low self-esteem.

sign
{f} işaretlemek
sign
{f} ifade etmek

Duygularını ifade etmek, zayıflık belirtisi değildir. - Expressing your feelings is not a sign of weakness.

sign
{i} isim levhası
sign
sign language sağır ve dilsizlerin işaretlerle konuştuklansign manual el yazısı imza sign painter tabela ressamı
sign
{i} 1. işaret: plus sign artı işareti. minus sign eksi işareti. the signs of the zodiac burç işaretleri. the sign of the cross haç işareti. 2
Английский Язык - Английский Язык
sign
evidence of a person's presence or passage

    Расстановка переносов

    e·vi·dence of a person's pres·ence or pas·sage

    Турецкое произношение

    evıdıns ıv ı pırsınz prezıns ır päsıc

    Произношение

    /ˈevədəns əv ə ˈpərsənz ˈprezəns ər ˈpasəʤ/ /ˈɛvədəns əv ə ˈpɜrsənz ˈprɛzəns ɜr ˈpæsəʤ/
Избранное