Molada bacaklarımı germek için kalktım.
- During the intermission I got up to stretch my legs.
Kanepeye oturdu ve bacak bacak üstüne attı.
- He sat on the bench and crossed his legs.
Ayakları kırık sandalyeleri at.
- Throw away the chairs whose legs are broken.
Benim ellerim ve ayaklarım şişti.
- My hands and legs are swollen.