everyone.

listen to the pronunciation of everyone.
Английский Язык - Турецкий язык
herkes

Herkesin menfaatlerinin korunması için sendikalar kurmaya ve bunlara katılmaya hakkı vardır. - Everyone has the right to form and to join trade unions for the protection of his interests.

O herkes tarafından sevilir. - She is loved by everyone.

her biri
all
{i} hepsi

Kılıç çekenlerin hepsi kılıçla ölecek. - All they that take the sword shall perish with the sword.

Kılıç çekenlerin hepsi kılıçla ölecek. - All those who take up the sword shall perish by the sword.

all
{i} her şey

Parlayan her şey altın değildir. - All that glitters is not gold.

Yapmanız gereken her şey bu evrakı imzalamaktır. - All you have to do is sign this paper.

all
bütün

Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar. - Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.

Bahçedeki bütün çiçekler sarı. - All the flowers in the garden are yellow.

all
her iki taraf
all
tamamen

Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır. - Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.

Bütün gün boyunca çiftlikte çalıştığı için, o tamamen yorgundu. - Having worked on the farm all day long, he was completely tired out.

all
her biri

Her biri için bir dizüstü bilgisayar yerine bütün konularım için üç halkalı klasör kullanırım. - I use a three-ring binder for all my subjects instead of a notebook for each one.

Ben dünyadaki tüm kuşların efendisiyim ve sadece düdüğüme üflemek zorundayım ve her biri bana gelecektir. - I am master of all the birds in the world, and have only to blow my whistle and every one will come to me.

Everyone
ferd
Everyone
şahsın
everyone
herke
everyone
herkesi
all
all fours dört ayak
all
all his life butun ömrünce
all
{s} özbeöz

O özbeöz Amerikalı bir adamla evlenmek istedi. - She wanted to marry an all-American man.

all
{s} her

Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır. - Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.

Parlayan her şey altın değildir. - All that glitters is not gold.

all
tümü, tümünü
all
{s} tüm

Diğer tüm diller Uygurca'dan daha kolaydır. - All the other languages are easier than Uighur.

Bebek tüm gece ağladı. - The baby cried all night.

all
alayı
all
tümü

Üzgünüm, mantıların tümü bitti. - I'm sorry, we're all out of manti.

Sıcak suyun tümünü kullanma. - Don't use all the hot water.

all
büsbütün

Tom büsbütün o kadar kötü olamaz. - Tom can't be all that bad.

all
all night bütün gece
all
diğe

Ben uyandığımda, diğer tüm yolcular inmişti. - When I woke up, all other passengers had gotten off.

Ben senin yaşındayken, Virgil ve diğerlerinin hepsini ezbere bilirdim. - When I was your age, I knew Virgil and all the others by heart.

all
{s} bütün, tüm; hepsi: All roses have thorns. Bütün güller dikenlidir. He worked all day. Bütün gün çalıştı
Английский Язык - Английский Язык
E
everybody, as in: Everyone at work says to tell you, "Get well soon "
wszyscy [FSHIS-tsee] Looking at my crude pronunciation in brackets for this word, I can make an anagram of "fish" out of the letters in the first syllable Now I'm reminded of the instance in the New Testament where Jesus feeds more than 5,000 people with five loaves of bread and two fish Fish for everybody! Date of entry: 13 April 2000
You use everyone or everybody to refer to all the people in a particular group. Everyone in the street was shocked when they heard the news When everyone else goes home around 5 p.m. Lynn is still hard at work Not everyone thinks that the government is being particularly generous. no one, nobody
You use everyone or everybody to refer to all people. Everyone feels like a failure at times You can't keep everybody happy. no one, nobody. every person = everybody
pron. each person
not including you
Everybody; commonly separated, every one
all

All who knew him admired him. - Everyone who knew him admired him.

His family members are all tall. - Everyone in his family is tall.

everyone.

    Расстановка переносов

    eve·ry·one

    Видео

    ... Thanks, everyone. ...
    ... for everyone here. ...
Избранное