Ben her gün tenis oynarım.
- I play tennis every day.
Her gün futbol oynarım.
- I play soccer every day.
Ben günbegün iyileşiyorum.
- I'm getting better every day.
Günlük olarak egzersiz yapmak son derece önemlidir.
- It is extremely important to exercise daily.
Bana günlük olarak hangi ilacı aldığını söyler misin?
- Can you tell me which medication are you taking daily?
O sadece her günkü bir şeydir.
- It's just an everyday thing.
Araba iki günde bir cilalanır.
- The car is waxed every other day.
Tom her iki günde bir buraya gelir.
- Tom comes here every other day.
Bu bilgi çağıdır, ve bilgisayarlar günlük hayatımızda gittikçe önemli rol oynuyorlar.
- This is the age of information, and computers are playing an increasingly important role in our everyday life.
Günlük hayattan uzaklaşmak istedi.
- She wanted to get away from everyday life.
Meydan okumalar Fadıl'ın gündelik hayatının bir parçasıdır.
- Confrontations are part of Fadil's everyday life.
Gündelik şeylerde güzelliği görmek için bir sanatçı olmak zorunda değilsiniz.
- You do not have to be an artist in order to see the beauty in everyday things.
Hasta her gün iyileşiyordu.
- The patient was recovering daily.
Her gün İngilizce konuşuyorum.
- I speak English daily.
Hikaye tüm günlük gazetelerdeydi.
- The story was in all daily newspapers.
O zaten günlük gazeteyi okudu.
- He has already read the daily newspaper.
Gün aşırı alışverişe giderim.
- I go shopping every other day.
O, gün aşırı bizi ziyaret eder.
- She visits us every other day.
O süpermarkete giderseniz, günlük hayatta kullandığınız pek çok şeyi satın alabilirsiniz.
- If you go to that supermarket, you can buy most things you use in your daily life.
Bana günlük yaşantından bahset.
- Tell me about your daily life.
Bunu her gün yapmamıza gerek yok.
- We don't need to do that everyday.
Leyla her gün Sami ile konuştu.
- Layla talked to Sami everyday.
I speak English daily.
- I speak English every day.
... hours a grueling rehab every day ...
... looking after two kids. And she worked hard every day and made a lot of sacrifices to ...