evening; in the evening

listen to the pronunciation of evening; in the evening
Английский Язык - Турецкий язык
akşam
in the evening
akşamleyin

Akşamleyin seni arayacağım. - I'll call you in the evening.

Burada akşamleyin genellikle serin bir esinti vardır. - There is usually a cool breeze here in the evening.

in the evening
gece

Geceleri oğlum için kitap okurum. - In the evening, I read my son a book.

in the evening
akşam

Burada akşamleyin genellikle serin bir esinti vardır. - There is usually a cool breeze here in the evening.

Büyükannem akşam yürüyüşe gidiyor. - My grandmother goes for a walk in the evening.

Английский Язык - Английский Язык

Определение evening; in the evening в Английский Язык Английский Язык словарь

in the evening
during the early nighttime hours
evening; in the evening
Избранное