A fence runs around the house.
- Evin etrafını bir çit kuşatır.
They built a fence around the farm.
- Çiftliğin etrafını bir çitle çevirdiler.
I bruised my shin th' other day with playing at sword and dagger with a master of fence.
The planets circle the Sun.
- Gezegenler güneşin etrafında döner.
We formed a circle around the teacher.
- Öğretmenin etrafında bir daire oluşturduk.
Brown saw that he was surrounded.
- Brown etrafının çevrildiğini gördü.
The English language surrounds us like a sea.
- İngiliz dili bir deniz gibi etrafımızı sarıyor.