Afganistan ve İran her ikisi de milli marşlarını 20.yüzyıl boyunca birkaç kez değiştirmişti.
- Afghanistan and Iran both changed their national anthems several times in the course of the 20th century.
Sıcaklık birkaç derece düştü.
- The temperature fell several degrees.
Kelimenin değişik anlamları vardır.
- The word has several meanings.
Şehir hayatının farklı avantajları var.
- There are several advantages to city life.
Tom farklı olasılıkları düşünüyor.
- Tom is considering several possibilities.
Ben de aynı şeyi birkaç kez kendim yaptım.
- I've also done the same thing several times myself.
John sormadan birkaç adet pastayı kendisi aldı.
- John helped himself to several pieces of pie without asking.
Hastalık çeşitli şekillerde yayıldı.
- The disease spread in several ways.
Bando çeşitli marşlar çaldı.
- The band played several marches.
I have met quite a few people in America.
Onlar bir hayli çok kitap satın aldılar.
- They bought quite a few books.
O, bu sabah bir hayli mektup aldı.
- He received quite a few letters this morning.
Birtakım Avrupa ülkelerinde geçerli para birimi avrodur. Simgesi € şeklindedir. Bir avro yaklaşık iki Türk lirası değerindedir.
- In several European countries, the current currency is the euro. Its symbol is €. One euro is worth about two Turkish lira.
Birçok Amerikalılar suşi severler.
- Quite a few Americans like sushi.
Fransızcayı iyi konuşan birçok arkadaşım var.
- I have quite a few friends who speak French well.
Epeyce yer ziyaret ettik.
- We visited quite a few places.
Partiye epeyce insan geldi.
- Quite a few people came to the party.
Bir takım hataların birleşimi kazaya neden oldu.
- A combination of several mistakes led to the accident.
Son fırtınada bir takım evler hasar gördü.
- Several houses were damaged in the last storm.
O, bu öğüdü toplantı boyunca birkaç defa daha tekrarladı.
- He reiterated this advice several more times during the meeting.
Tom yıllarca tek başına yaşadı.
- Tom lived alone for several years.