He has engaged in religious activity since then.
- O zamandan beri dini etkinliklerle uğraşıyor.
Mrs. Tanaka, the new teacher, is offering Japanese as an extra curricular activity twice a week to interested students.
- Bayan Tanaka, yeni öğretmen, Japoncayı haftada iki kez ilgili öğrencilerine müfredat dışı etkinlik olarak öneriyor.
Which events have you entered for ?.
In April we have a lot of school events.
- Nisanda bir sürü okul etkinliklerimiz var.
You don't need to get all dressed up. It's an informal event.
- Resmi giymene gerek yok. Bu gayri resmi bir etkinlik.
You have to be active.
- Etkin olmak zorundasın.
Tom lives an active life.
- Tom etkin bir yaşam sürüyor.
The Japanese telephone system is highly efficient.
- japon telefon sistemi hayli etkindir.
There were all sorts of group activities.
- Her türlü grup etkinlikleri vardı.
Do you take part in any community activities?
- Toplumsal etkinliklere katılır mısın?
She activated the account.
- O, hesabı etkin hale getirdi.
He activated nothing.
- O hiçbir şeyi etkinleştirmedi.
He could not take effective measures.
- O etkin önlemler alamadı.
That book is helping you write effectively.
- O kitap etkin biçimde yazmana yardım ediyor.