He is active although he is very old.
- O çok yaşlı olmasına rağmen etkindir.
Tom lives an active life.
- Tom etkin bir yaşam sürüyor.
The Japanese telephone system is highly efficient.
- japon telefon sistemi hayli etkindir.
She activated the account.
- O, hesabı etkin hale getirdi.
He activated nothing.
- O hiçbir şeyi etkinleştirmedi.
Many fear that cuts in the defense budget will undermine the military's effectiveness.
- Birçokları, savunma bütçesindeki kesintilerin ordunun etkinliğini baltalayacağından korkuyorlar.
Effectively, that happens from time to time.
- O, etkin biçimde, zaman zaman olur.