etkilenmemiş

listen to the pronunciation of etkilenmemiş
Турецкий язык - Английский Язык
uninfluenced
untouched
unaffected
unimpressed

Tom looks unimpressed. - Tom etkilenmemiş görünüyor.

They were unimpressed. - Onlar etkilenmemişti.

{s} unmoved
etkile
affect

Worry affected his health. - Endişe onun sağlığını etkiledi.

His speech deeply affected the audience. - Konuşması dinleyicileri derinden etkiledi.

etkile
{f} affecting
etkile
{f} obsessed
etkile
impress

I was deeply impressed by the scenery. - Manzaradan derinden etkilendim.

The exhibition was very impressive. - Sergi çok etkileyiciydi.

etkile
{f} biased
etkile
{f} bias
etkile
stamp on
etkile
{f} affected

Worry affected his health. - Endişe onun sağlığını etkiledi.

His speech deeply affected the audience. - Konuşması dinleyicileri derinden etkiledi.

etkile
stamp#on
etkile
stampon
etkile
prejudiced
etkile
(Biyoloji) influence

That was probably what influenced their decision. - Onların kararını etkileyen muhtemelen oydu.

Human and animal life are influenced by their reactions to the atmospheric environment. - İnsan ve hayvan yaşamı atmosferik çevreye gösterdikleri tepkilerden etkilenirler.

etkilenmemiş
Избранное