Ebediyen mutlu olacağını umuyorum.
- I hope you'll be happy forever.
Seni ebediyen hatırlayacağım.
- I'll remember you forever.
O sonsuza kadar İngiltere'ye dönmüştü.
- He had returned to England forever.
Tavşanın çabalarından etkilenen Buddha onu aya kadar yükseltti ve onu sonsuza kadar bu şekilde bıraktı.
- Buddha, impressed by the rabbit's efforts, raised him unto the moon and set him in that form forever more.
Biz daima en iyi arkadaşlar olacağız.
- We will be best friends forever.
Onu daima tanıyorum gibi hissediyorum.
- I feel like I've known him forever.
Hep bugünün gelmesini bekledim.
- I've waited forever for this day to come.
Birçok gökbilimci evrenin sonsuza dek büyümeye devam edeceğini varsayıyor.
- Many astronomers assume that the universe continues to expand forever.
Sonsuza dek burada kalamam.
- I can't stay here forever.