Virüsün daha fazla yayılmasını engellemek için ciddi tedbirler alınmalı.
- Drastic measures must be taken to prevent the further spread of the virus.
Yunanistan mali sisteminin çökmesini önlemek için radikal tedbirler alıyor.
- Greece is taking radical measures to prevent a collapse of its financial system.
O etkin önlemler alamadı.
- He could not take effective measures.
Biz trafik kazalarını önlemek için gerekli önlemleri almamız gerekir.
- We must take measures to prevent traffic accidents.