essential; indispensability; obligation; need, requirement; poverty

listen to the pronunciation of essential; indispensability; obligation; need, requirement; poverty
Английский Язык - Турецкий язык

Определение essential; indispensability; obligation; need, requirement; poverty в Английский Язык Турецкий язык словарь

necessity
ihtiyaç

Bir bilgisayar şimdi mutlak bir ihtiyaçtır. - A computer is an absolute necessity now.

necessity
gereksinim

Gereksinim icatın annesidir. - Necessity is the mother of invention.

necessity
{i} gereklilik

Sanat bir lüks değil fakat bir gerekliliktir. - Art is not a luxury, but a necessity.

Gıda temel bir gerekliliktir. - Food is a basic necessity.

necessity
{i} zorunluluk

Karısı zorunluluktan dolayı işe başlamıştır. - His wife has started to work out of necessity.

Zorunluluktan beyaz bir yalan söyledi. - She told a white lie out of necessity.

necessity
{i} gereken
necessity
zorunluk
necessity
yoksulluk
necessity
zorluk
necessity
{i} gerekli şey
necessity
logical necessity mantıki ihtiyaç
necessity
physical necessity tabii ihtiyaç
necessity
{i} kaçınılmazlık
necessity
{i} gerek

Sanat bir lüks değil fakat bir gerekliliktir. - Art is not a luxury, but a necessity.

Eğitimin gerekliliğini anlıyoruz. - We understand the necessity of studying.

necessity
kaçınılmaz durum
necessity
{i} lüzum
Английский Язык - Английский Язык
{i} necessity
essential; indispensability; obligation; need, requirement; poverty

    Расстановка переносов

    essential; indispensability; obligation; need, requirement; po·ver·ty

    Произношение

Избранное