He was held in captivity.
- O, esaret altında tutuldu.
Animals in captivity live long, sheltered lives, whereas in the wild they are in constant danger of being eaten alive.
- Esaret altındaki hayvanlar uzun, korunaklı, canlı yaşarlar, oysa vahşi halde onlar canlı olarak yenilme tehlikesindedirler.