Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

erstaunlich!

listen to the pronunciation of erstaunlich!
Немецкий Язык - Турецкий язык
şaşırtıcı bir şekilde
şaşırtıcı şekilde
{'er'ştaunlih} şaşırtıcı, hayret verici
hayret verici
'er'ştaunlih şaşırtıcı, hayret verici
Английский Язык - Турецкий язык

Определение erstaunlich! в Английский Язык Турецкий язык словарь

amazing
şaşırtıcı

Şaşırtıcı; ödülü kazanmalıydın. - It is amazing; you should have won the prize.

Ödülü kazanman şaşırtıcı. - It is amazing that you won the prize.

admirable
{s} hayran eden
admirable
takdire şayan

Tom'un sadakatı takdire şayandır. - Tom's loyalty is admirable.

admirable
övgüye değer
admirable
beğenilecek
amazing
insanı şaşırtan
amazing
şaşırtma
admirable
çok iyi
admirable
takdire değer

O takdire değer bir kadın. - She is an admirable woman.

Onun özverisi takdire değer. - His self-denial is admirable.

admirable
çok güzel
amazing
İnanılmaz
admirable
beğenilecek çok güzel admirably beğenilecek surette
admirable
{s} hayranlık uyandıran

Tom hayranlık uyandıran bir iş yaptı. - Tom has done an admirable job.

admirable
{s} beğenilen
amazing
{s} ilginç
amazing
(sıfat) şaşırtıcı, şaşılacak, hayran eden, hayret verici, ilginç
Немецкий Язык - Английский Язык
amazing!
prodigious
stupendously
admirable
astoundingly
astonishing

What we call 'reality' is often more wonderful and astonishing than fiction. - Was wir „die Realität“ nennen, ist oft wunderbarer und erstaunlicher als eine Fiktion.

It's astonishing how in over his head the president is. He seems neither to get the politics nor the policy of this. - Es ist erstaunlich, in welchem Maße dem Präsidenten die Dinge über den Kopf gewachsen sind. Er scheint sich weder darauf zu verstehen, Politik zu machen, noch die Weichen für sie zu stellen.

stupendous
amazing
astounding
staggeringly
wondrous
amazıng
amazingly

It's amazingly simple. - Es ist erstaunlich einfach.

Amazingly, the old man recovered his health. - Erstaunlicherweise erlangte der alte Mann seine Gesundheit wieder.