Tom hayretle Mary'ye baktı.
- Tom stared at Mary in astonishment.
Tom hayretle etrafına bakındı.
- Tom glanced around in astonishment.
O şaşkınlık içinde ona baktı.
- She stared at him in astonishment.
Şaşkınlıktan dona kalmıştık.
- We were struck dumb with astonishment.
Şaşkınlık ve hayranlık dolu olarak ona baktım. Bir süre sonra o seslendi Aval aval bakarak orada durma!
- I looked at her full of amazement and admiration. After a while she hissed Don't stand there gawking!
İkimiz de şaşkınlık içinde gülümsedik.
- We both smiled in amazement.
Bana hayretle baktı ve tek kelime bile etmeden gitti.
- She simply stared at me in amazement and went away without saying a word.
Tom hayret içinde Mary'ye baktı.
- Tom looked at Mary in amazement.