ersonnen

listen to the pronunciation of ersonnen
Английский Язык - Турецкий язык

Определение ersonnen в Английский Язык Турецкий язык словарь

invented
{f} icat et

Bu makineyi kim icat etti? - Who invented this machine?

Mikroskopu kimin icat ettiğini biliyor musun? - Do you know who invented the microscope?

invented
(sıfat) uyduruk
invented
{s} uyduruk
invented
uydurma
arranged
düzülmek
constructed
yapılı
devised
planlanmış
invented
uydurmasyon
woven
dokunan
arranged
düzenlendi

Toplantı gelecek pazar düzenlendi. - The meeting was arranged for next Sunday.

Kayalar Japon tarzı bahçede güzel biçimde düzenlendi. - Rocks are beautifully arranged in the Japanese-style garden.

constructed
inşa edilmiş

Bu şimdiye kadar ülkemizde inşa edilmiş en büyük tanker. - This is the largest tanker that has ever been constructed in our country.

devised
icat

O, daha az yakıt tüketen yeni bir motor icat etti. - He devised a new engine to use less gas.

devised
geliştiriş
invented
icat edilen

İcat edilen her şey doğrudur. - All that which is invented, is true.

1888 yılında icat edilen, Alman Flocken Elektrowagen, dünyanın ilk elektrikli otomobili olarak kabul edilmektedir. - The German Flocken Elektrowagen, invented in 1888, is considered to be the world's first electric car.

thought up
düşünmek

James has thought up a brillant new idea for our new product.

arranged
düzenle

Kitapları büyüklüklerine göre düzenledik. - We arranged the books according to size.

Onlar bir toplantı düzenlediler. - They arranged a meeting.

fabricated
(İnşaat) imal edilmiş
trumped up
uyduruk
woven
f., bak. weave
woven
(sıfat) dokunmuş, dokuma, örülmüş
Немецкий Язык - Английский Язык
trumped up
thought up
invented
woven
devised
arranged
constructed
fabricated
crafted
made up
concocted
contrived
engineered
dreamt/dreamed up