erschrocken

listen to the pronunciation of erschrocken
Немецкий Язык - Турецкий язык
{er'şrokın} korkmuş, ürkmüş
er'şrokın korkmuş, ürkmüş
(Gramer) erschrecken erschrickt erschrak erschräke korkmak
korkmuş
ürkmüş
çok korkmuş
ürk
yüreği ağzına gelmek
Английский Язык - Турецкий язык

Определение erschrocken в Английский Язык Турецкий язык словарь

terrified
{s} dehşete düşmüş

Sami dehşete düşmüş olmalı. - Sami must have been terrified.

Tom dehşete düşmüş göründüğümü söyledi. - Tom said I look terrified.

terrified
dehşete düşürülmüş
scared
ürkmek
terrified
dehşete kapılmak
terrified
dehşete düşmek
scared
korkan
scared
{f} korkut

O, kediyi korkutup kaçırdı. - She scared the cat away.

Büyük bir deprem tarafından korkutuldu. - She was scared by the big earthquake.

terrified
{f} dehşete düşür

Silahlı hava korsanları yolcuları dehşete düşürdü. - The armed hijackers terrified the passengers.

terrified
{s} dehşete kapılmış

Çocuklar dehşete kapılmış. - The children are terrified.

Onların hepsi dehşete kapılmış. - They're all terrified.

frıghtened
korkmuş
scared stiff
Korkudan kaskatı kesilmiş
scared stiff
Korkudan kımıldayamaz halde
scared
{s} korkmuş

O, korkmuş bir tavşan gibi koştu. - He ran like a scared rabbit.

Maymun ona atladığında korkmuştu. - He was scared when the monkey jumped at him.

scared
{s} ürkmüş
scared
{s} ödü kopmuş
terrified
{s} korkmuş

Tom korkmuş görünüyordu. - Tom seemed to be terrified.

Tom korkmuş görünüyordu. - Tom looked terrified.

terrified
{s} çok korkmuş

Zavallı tavşan, çok korkmuştu, sahibinin ellerinde inildedi. - The poor rabbit, terrified, whimpered in the hands of its owner.

O, araba kazasından sonra çok korkmuş görünüyordu. - He looked very terrified after the car crash.

Немецкий Язык - Английский Язык
been frightened
scared stiff
terrified
scared
frıghtened
erschrocken sein
to be terrified
er/sie ist/war erschrocken
he/she has/had been frightened
total erschrocken
freaked