America is often referred to as a melting pot.
- Amerika genellikle eritme potası olarak anılır.
This truck puts salt on the road to melt the ice.
- Bu kamyon buzu eritmek için yola tuz koyar.
Salt is used to melt snow.
- Tuz kar eritmek için kullanılır.
Salt is used to melt snow.
- Tuz kar eritmek için kullanılır.
Ice salt is used to melt snow.
- Buz tuzu karı eritmek için kullanılır.
Slotted spoons have a particular role in the traditional absinthe ritual. They are used to hold a sugar cube over a glass as one dissolves it into her drink with cold water.
- Oluklu kaşıklar geleneksel pelin ayininde belirli bir role sahiptir.Onlar bir adet küp şekeri soğuk suyla bardaklarının içine eritmek için küp şekeri bardağın üstünde tutmak için kullanılır.
The permafrost is thawing.
- Kutuplardaki buz tabakası eriyor.
Salt is used to thaw ice.
- Tuz buzu eritmek için kullanılır.
Then little Gerda wept hot tears, which fell on his breast, and penetrated into his heart, and thawed the lump of ice, and washed away the little piece of glass which had stuck there.
- Sonra küçük Gerda, onun göğsüne dökülen, oradan kalbine nüfuz edip, buz kalıbını eriten ve orada saplanmış olan küçük cam parçasını alıp götüren sıcacık gözyaşlarını döktü.
Then little Gerda wept hot tears, which fell on his breast, and penetrated into his heart, and thawed the lump of ice, and washed away the little piece of glass which had stuck there.
- Sonra küçük Gerda, onun göğsüne dökülen, oradan kalbine nüfuz edip, buz kalıbını eriten ve orada saplanmış olan küçük cam parçasını alıp götüren sıcacık gözyaşlarını döktü.
Salt is used to thaw ice.
- Tuz buzu eritmek için kullanılır.
When spring arrived, the snow melted.
- Bahar gelince kar eridi.
The following morning, the snowman was completely melted.
- Kardan adam ertesi sabah tamamen eridi.
These ice cubes will melt soon.
- Bu buz küpleri kısa sürede eriyecek.
If you heat ice, it melts.
- Eğer buzu ısıtırsanız, o erir.
A satellite was launched into orbit to monitor melting glaciers.
- Bir uydu eriyen buzulları izlemek için yörüngeye fırlatıldı.
The area around the melting ice cream was crawling with ants.
- Eriyen dondurmanın etrafındaki alan karıncalarla kaynıyordu.