Pour melted butter over the popcorn.
- Patlamış mısır üzerine eritilmiş tere yağını dökün.
The permafrost is thawing.
- Kutuplardaki buz tabakası eriyor.
Then little Gerda wept hot tears, which fell on his breast, and penetrated into his heart, and thawed the lump of ice, and washed away the little piece of glass which had stuck there.
- Sonra küçük Gerda, onun göğsüne dökülen, oradan kalbine nüfuz edip, buz kalıbını eriten ve orada saplanmış olan küçük cam parçasını alıp götüren sıcacık gözyaşlarını döktü.
The permafrost is thawing.
- Kutuplardaki buz tabakası eriyor.
Then little Gerda wept hot tears, which fell on his breast, and penetrated into his heart, and thawed the lump of ice, and washed away the little piece of glass which had stuck there.
- Sonra küçük Gerda, onun göğsüne dökülen, oradan kalbine nüfuz edip, buz kalıbını eriten ve orada saplanmış olan küçük cam parçasını alıp götüren sıcacık gözyaşlarını döktü.
The following morning, the snowman was completely melted.
- Kardan adam ertesi sabah tamamen eridi.
Pour melted butter over the popcorn.
- Patlamış mısır üzerine eritilmiş tere yağını dökün.
The area around the melting ice cream was crawling with ants.
- Eriyen dondurmanın etrafındaki alan karıncalarla kaynıyordu.
When ice melts, it becomes liquid.
- Buz erirse, sıvı olur.
Glaciers are melting because of global warming.
- Buzullar küresel ısınma nedeniyle eriyor.
The area around the melting ice cream was crawling with ants.
- Eriyen dondurmanın etrafındaki alan karıncalarla kaynıyordu.
Yakında çeşitli çiçekler çıkar.
- Lähiaikoina puhkeaa erilaisia kukkia.
Kız kardeşler oldukça farklıdır.
- Siskokset ovat varsin erilaisia.
Tom ve Mary her zaman birbirleriyle çelişiyor.
- Tom ja Mary ovat aina eri mieltä.
Yakında çeşitli çiçekler çıkar.
- Lähiaikoina puhkeaa erilaisia kukkia.