erase, make blank; block, prevent entrance

listen to the pronunciation of erase, make blank; block, prevent entrance
Английский Язык - Турецкий язык

Определение erase, make blank; block, prevent entrance в Английский Язык Турецкий язык словарь

blank
boşluk

Onlar boşlukları doldurdular. - They filled in the blanks.

Bu cümlenin ilk harfinin başında kaldırılması gereken bir boşluk var. - There is a blank space in front of the first letter of this sentence that should be removed.

blank
{s} boş

O, son sayfayı boş bıraktı. - He left the last page blank.

Bana boş bir sayfa kağıt verin. - Give me a blank sheet of paper.

blank
sövmek
blank
yazısı
blank
kör
blank
boş ve açıklık yer
blank
{i} yazısız kâğıt
blank
{i} boş numara
blank
{s} açık
blank
{s} görüntüsüz [tv]
blank
{f} sayıyı önlemek [spor.]
blank
şaşkın
blank
{s} anlamsız
blank
{f} çıkarmak
blank
{s} tam
blank
(fiil) çıkarmak, silmek, sayıyı önlemek [spor.]
blank
{s} ifadesiz

Tom'un yüzü aniden ifadesizleşti. - Tom's face suddenly went blank.

blank
boş boşluk, boş boş
blank
{s} yazısız
blank
{i} piyangoda boş numara
Английский Язык - Английский Язык
{f} blank
erase, make blank; block, prevent entrance

    Расстановка переносов

    erase, make blank; block, pre·vent en·trance

    Произношение

Избранное