O, oğlunu iyi bir eğitim ile donatmak istiyor.
- He wants to equip his son with a good education.
Askerler silahlarla donatılmıştı.
- The soldiers were equipped with weapons.
O, oğlunu iyi bir eğitim ile donatmak istiyor.
- He wants to equip his son with a good education.
Bu hastanenin birçok yeni donanımı var.
- This hospital has a lot of new equipment.
Ona ihtiyacımız olduğunu düşünüyorsan biraz daha gelişmiş bir donanım getirebilirim.
- I can bring in some more sophisticated equipment if you think we need it.
Bu müze bir yangın koruma sistemi ile donatılmıştır.
- This museum is equipped with a fire prevention system.
Tüm polis arabaları kurşun geçirmez cam ile donatılmış.
- All the police cars were equipped with bulletproof glass.
Bu şirketlerin, ekipmana ve diğer malzemelere ihtiyacı vardı.
- These companies needed equipment and other supplies.
Bayanlar ve baylar, lütfen insanları küresel ısınmaya katkıda bulunmayı bırakmaları ve doğa dostu ekipmanlar kullanmaları için uyarın.
- Ladies and gentlemen, please notify the people to stop contributing to global warming and use nature-friendly equipment.
Onu yapmak için donanımlı değilim.
- I'm not equipped to do that.
O bir yolculuk için donanımlıydı.
- He was equipped for a trip.
Ofisimizi bilgisayarlarla donattık.
- We've equipped our office with computers.
Askerler silahlarla donatılmıştı.
- The soldiers were equipped with weapons.
Elektrikli teçhizatlardan uzak durun.
- Keep away from the electrical equipment.
Bu dükkân ev aletleri satar.
- This store carries household equipment.
Ahır, çiftlik ekipmanları ve aletleri ile dolu.
- The barn is full of farm equipment and tools.
The country are led astray in following the town, and equipped in a ridiculous habit, when they fancy themselves in the height of the mode. Addison.
Gave orders for equipping a considerable fleet. Ludlow.
Armed and dight, In the equipment of a knight.
The equipment of the fleet was hastened by De Witt.