O, yıllar önce ondan kitabı ödünç aldı ve onu henüz iade etmedi.
- She borrowed the book from him many years ago and hasn't yet returned it.
Arabanı ödünç alabilir miyim?
- Would you mind if I borrowed your car?
Yabancı dillerden ödünç alınmış pek çok kelimeye sahip.
- It has a great many words borrowed from foreign languages.
İngilizcede, Japoncadan ödünç alınmış bazı kelimeler vardır.
- In English there are some words borrowed from Japanese.
Arkadaşımdan sözlüğü ödünç aldım.
- I borrowed the dictionary from my friend.
Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım.
- I borrowed this comic from his sister.