Bir yeşilaycı olarak, sarhoşların etrafında olmaktan hoşlanmıyor.
- As a teetotaler, Tom dislikes being around drunks.
Tom önceden bir sarhoştu ama şimdi bir yeşilaycı.
- Tom was previously a drunk, but now he's a teetotaler.
Tom eskiden çok içerdi ama artık o, bir içki karşıtı.
- Tom used to drink a lot, but now he's a teetotaler.