enquiry, search, inquest, jury

listen to the pronunciation of enquiry, search, inquest, jury
Английский Язык - Турецкий язык

Определение enquiry, search, inquest, jury в Английский Язык Турецкий язык словарь

quest
{i} bulmaya çalışma
quest
{f} araştır

Bir sincap ruhu tarafından yönlendirilen çocuk araştırmasında başarılı olmuştu. - The boy succeeded in his quest, guided by the spirit of a squirrel.

O, gökyüzünün dünyaya dokunduğu noktayı bulmak için uzun ve zorlu bir araştırmaya devam etti. - He went on a quest to find the point where the sky touches the Earth.

quest
{f} av izini aramak
quest
{f} for -i aramak, -i araştırmak
quest
{f} aramak

Eğer daha fazla sorunuz varsa, aramakta tereddüt etmeyiniz. - If you have any more questions, please don't hesitate to call.

Eğer herhangi bir sorununuz varsa, aramak için tereddüt etmeyin. - If you have any questions, don't hesitate to call.

quest
arama

Eğer daha fazla sorunuz varsa, aramakta tereddüt etmeyiniz. - If you have any more questions, please don't hesitate to call.

Herhangi bir sorunun olursa aramaya çekinme. - If you have any questions, feel free to call.

quest
arayış

Aziz Augustine tarafından yazılan İtiraflar bize ortodokslukta biten entelektüel arayışın zamansız bir hikayesini anlatır. - Confessions by St. Augustine tells us the timeless story of an intellectual quest that ends in orthodoxy.

Çinli firmalar dünya pazarını ele geçirme arayışına girdi. - Chinese firms have embarked on a quest to conquer the world market.

quest
macera
quest
{i} soruşturma
quest
tetkik
quest
araştırmak
quest
aktarmak
quest
ara

Seni aradım çünkü sana bir soru sormam gerekiyor. - I called you because I need to ask you a question.

Böylesine pahalı bir araba almak söz konusu değil. - Buying such an expensive car is out of the question.

quest
{i} arama, araştırma
quest
havlayarak av izini aramak
quest
(isim) arama, araştırma, soruşturma, bulmaya çalışma
Английский Язык - Английский Язык
quest
enquiry, search, inquest, jury
Избранное