Twitter yeterince iyi değil.
- Twitter is not good enough.
On bin yen yeterli mi?
- Is ten thousand yen enough?
O şimdilik kâfi gelecektir.
- That will be enough for the time being.
Bir dil asla yeterli değildir.
- One language is never enough.
Hepimiz için yeterli yiyecek vardı.
- There was food enough for us all.
Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
- Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
Sana yeterince teşekkür edemem.
- I can't thank you enough.
Annem yeteri kadar masum bir halde Biraz daha bira ister misin? diye sordu.
- Mom was innocent enough to ask him: Would you like any more beer?
Bu kitap benim okumam için yeteri kadar kolaydır.
- This book is easy enough for me to read.
Burada yeterli miktara sahibiz.
- We've got enough here.
Yetersiz beslenme, yeterli miktarda yiyecek almama anlamına gelen yaygın bir yanlış kavramadır.
- It is a common misconception that malnutrition means not getting enough food.
Bu yiyecek yeterince besleyici değil.
- This food's not nourishing enough.
Tom herkesi beslemeye yetecek kadar yiyecek getirdi.
- Tom brought enough food to feed everyone.
Enough!.
I cannot run fast enough to catch up to them.
... the marble columns the ornate decoration nothing was beautiful enough for this ...
... it doesn't do enough for single workers who don't have kids ...