enjekte

listen to the pronunciation of enjekte
Турецкий язык - Английский Язык
injection
injected

A dye was injected into a vein of the patient's arm. - Bir boya hastanın kol damarına enjekte edilebilir.

Sami injected Layla with a pretty heavy dose of meth. - Sami, Leyla'ya oldukça ağır bir meth dozu enjekte etti.

forced in; filled with a substance which has been forced in
enjekte etmek
inject
enjekte ederek
injecting
enjekte edilen sıvı
(Tıp) injection
enjekte edilen
injected
enjekte et
injected

Sami injected bacteria in some of the pastries Layla ate. - Sami, Leyla'nın yediği hamur işlerinden bazılarına bakteri enjekte etti.

Sami injected Layla with poison. - Sami, Leyla'ya zehir enjekte etti.

enjekte etme
injection
enjekte etmek
syringe
enjekte etmek
to inject
enjekte et
{f} injecting
enjekte et
inject

I think they've injected me with poison. - Onların bana zehir enjekte ettiklerini düşünüyorum.

Sami injected bacteria in some of the pastries Layla ate. - Sami, Leyla'nın yediği hamur işlerinden bazılarına bakteri enjekte etti.

damarına enjekte etmek
shoot up
enjekte et
mainline
Турецкий язык - Турецкий язык
Zerk etmek" anlamında kullanılan enjekte etmek birleşik fiilinde geçer
enjekte
Избранное