engaged, affected, troubled

listen to the pronunciation of engaged, affected, troubled
Английский Язык - Турецкий язык

Определение engaged, affected, troubled в Английский Язык Турецкий язык словарь

concerned
endişeli

Tom Mary hakkında endişeli. - Tom is concerned about Mary.

Tom Mary'nin güvenliği hakkında endişeli. - Tom is concerned about Mary's safety.

concerned
{s} ilgili

Tom'la ilgili endişeliyim. - I've been concerned about Tom.

Ben onunla ilgili değilim. - I'm not concerned with that.

concerned
{s} ilgilenen
concerned
alâkalı
concerned
ilişki
concerned
merak etmek
concerned
ilgili/kaygılı
concerned
ilişkili
concerned
be concerned for veya about endişe duymak
concerned
{f} ilgilen

Adam bu proje ile ilgilenmiyor. - The man is not concerned in this project.

Ben bununla ilgilenmiyorum. - I am not concerned with this.

concerned
x kaygılandır/ilgilendir
concerned
kaygılı

İnsanlar ırksal sorunlar hakkında kaygılılar. - People are concerned about racial problems.

Herkes kaygılı ve endişeli. - Everyone is concerned and worried.

concerned
{s} endişeli, düşünceli
concerned
{s} meşgul
concerned
{s} ilgili, alakalı
Английский Язык - Английский Язык
{a} concerned
engaged, affected, troubled
Избранное