He's a very energetic person.
- O çok enerjik bir insan.
My father celebrated his seventieth birthday this year, but he's more energetic than I am.
- Babam bu yıl yetmişinci yaşını kutladı ama benden daha enerjik.
My group is always lively.
- Benim grubum her zaman enerjik.
My grandmother is still vigorous at 82 years old.
- Büyük annem 82 yaşında hâlâ enerjik.
Liisa is an active and energetic young woman.
- Liisa aktif ve enerjik bir genç kadın.
The man returned from his vacation full of beans.
- Adam tatilinden çok enerjik döndü.