Büyükbabam hâlâ yeni fikirleri almak için çabalıyor.
- My grandfather still endeavors to absorb new ideas.
Onun bütün çabaları başarısız oldu.
- All his endeavors proved unsuccessful.
Bir sonraki uğraşında sana iyi şanslar diliyorum.
- I wish you the best of luck in your next endeavor.
Görevini yapmak için gayret ettik.
- We endeavored in order to do his duty.
Görevini yapmak için gayret etti.
- He endeavored in order to do his duty.
Gelecekteki çalışmalarında ona en iyisini diliyorum.
- I wish him the very best in his future endeavors.
Gelecekteki çalışmalarında ona en iyisini diliyorum.
- I wish her the very best in her future endeavors.
Görevini yapmak için gayret etti.
- He endeavored in order to do his duty.
Görevlerini yapmak için gayret ettiler.
- They endeavored in order to do their duty.