Onların onun etrafını çevirdiğini gördüm.
- I saw them surrounding him.
Polisler binayı çevirdi.
- The police have surrounded the building.
Düşman yüzler tarafından kuşatıldığımı görüyorum.
- I see that I am surrounded by hostile faces.
Sabaha kadar düşman ordusunun kampı kuşatılmıştı.
- Until the morning, the camp of the enemy army was surrounded.
Brown etrafının çevrildiğini gördü.
- Brown saw that he was surrounded.
Onların onun etrafını çevirdiğini gördüm.
- I saw them surrounding him.
Yeni çevreme uyum sağlamayı oldukça zor buldum.
- I found it pretty hard to adjust to my new surroundings.
Çevreleyen tepeler kasabayı korudu.
- The surrounding hills protected the town.