I'll do my best on the test.
- Sınavda elimden gelenin en iyisini yapacağım.
It's best to wear a cap on your head during the cold Moscow winters.
- Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir.
I wish her the very best in her future endeavors.
- Gelecekteki çalışmalarında ona en iyisini diliyorum.
I wish them the very best.
- Onlara en iyisini diliyorum.
I will do my duty to the best of my ability.
- Yeteneğimin en iyisine göre görevimi yapacağım.
I have to make the best of that small room.
- Ben bu küçük odayla ilgili en iyisini yapmak zorundayım.
I will take this tie, as it seems to be the best.
- En iyisi olarak görünen bu kravatı alacağım.
Best regards to your father.
- Babana en iyi dileklerimle.
My best friend is a book.
- Benim en iyi dostum bir kitaptır.
We wish them all the best.
- Onlara en iyisini diliyoruz.
Tom knows all the best fishing spots.
- Tom en iyi balıkçılık yerlerini bilir.
It looks like it will start pouring any second now. Better take an umbrella.
- Her an yağmaya başlayacak gibi. En iyisi şemsiye almak.
It was difficult for me to become a starting player.
- Bir takımın en iyi oyuncusu olmam zordu.
Tom is one of our top engineers.
- Tom en iyi mühendislerimizden biri.
Many top athletes take ice baths after workouts.
- Birçok en iyi sporcular egzersizlerden sonra buz banyosu yaparlar.