I'll do my best on the test.
- Sınavda elimden gelenin en iyisini yapacağım.
It's best to wear a cap on your head during the cold Moscow winters.
- Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir.
We're doing the very best we can.
- Biz elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz.
I wish them the very best.
- Onlara en iyisini diliyorum.
Your composition is the best yet.
- Kompozisyonun yine de en iyisi.
I have to make the best of that small room.
- Ben bu küçük odayla ilgili en iyisini yapmak zorundayım.
I will take this tie, as it seems to be the best.
- En iyisi olarak görünen bu kravatı alacağım.
In my opinion, German is the best language in the world.
- Bana göre Almanca dünyadaki en iyi dildir.
Administrator and moderators are working for the best language tool, Tatoeba Project.
- Yönetici ve moderatörler en iyi dil aracı Tatoeba Project için çalışıyorlar.
Let's wish Tom all the best.
- Tom'a en iyi dileklerimizi dileyelim.
All the best wishes on this wonderful day.
- Bu harika günde bütün en iyi dileklerimle.
It looks like it will start pouring any second now. Better take an umbrella.
- Her an yağmaya başlayacak gibi. En iyisi şemsiye almak.
It was difficult for me to become a starting player.
- Bir takımın en iyi oyuncusu olmam zordu.
This site is in a toplist. If you found it interesting, please click!
- Bu site en iyiler listesinde. Eğer onu ilginç bulursan, lütfen tıkla!
I always buy a top quality product even if it is slightly more expensive.
- Biraz pahalı olsalar bile, ben daime en iyi ürünleri satın alırım.