She wrote to her parents at least once a week.
- O, en azından haftada bir kez anne ve babasına yazdı.
You might at least have said, Thank you, when someone helped you.
- Birisi sana yardım ettiğinde, en azından, teşekkür ederim diyebilirdin.
It will take her at least two years to be qualified for that post.
- Onun bu görev için nitelikli olması en az iki yılını alacak.
She wrote to her parents at least once a week.
- O, en azından haftada bir kez anne ve babasına yazdı.
We must sleep at least seven hours a day.
- Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
It will take her at least two years to be qualified for that post.
- Onun bu görev için nitelikli olması en az iki yılını alacak.
Tom calls Mary every night and talks with her for at least 45 minutes.
- Tom her gece Mary'yi arar ve onunla en az 45 dakika konuşur.
Tom always makes a point of arriving at least five minutes ahead of time.
- Tom her zaman en az beş dakika önce varmayı kendine vazife edinir.
At least somebody is having a good time.
- En azından biri iyi vakit geçiriyor.
It was a good five kilometers from the station to the school.
- İstasyondan okula en az beş kilometre idi.
The job will take a minimum of ten days.
- İş en az on gün alır.
Tom only does the bare minimum.
- Tom sadece en azını yapar.