Tom washes clothes at least once a week.
- Tom en azından haftada bir kez çamaşırları yıkar.
She wrote to her parents at least once a week.
- O, en azından haftada bir kez anne ve babasına yazdı.
She wrote to her parents at least once a week.
- O, en azından haftada bir kez anne ve babasına yazdı.
We must sleep at least seven hours a day.
- Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
It will take her at least two years to be qualified for that post.
- Onun bu görev için nitelikli olması en az iki yılını alacak.
We must sleep at least seven hours a day.
- Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
Chestnuts have to be boiled for at least fifteen minutes.
- Kestaneler en azından on beş dakika kaynamalı.
Tom always makes a point of arriving at least five minutes ahead of time.
- Tom her zaman en az beş dakika önce varmayı kendine vazife edinir.
Movers don't like people who read books. But at least they have a good reason.
- Nakliyeciler kitap okuyan insanlardan hoşlanmazlar. Ama en azından iyi bir nedenleri var.
I can't promise that you'll like these books but I think it would be a good idea to at least look them over.
- Bu kitapları beğeneceğine söz veremem ama sanırım en azından onları bir gözden geçirmen iyi bir fikir olurdu.
Tom only does the bare minimum.
- Tom sadece en azını yapar.
The job will take a minimum of ten days.
- Bu iş en az on gün sürecek.