emri

listen to the pronunciation of emri
Турецкий язык - Английский Язык
order

Tom violated the restraining order. - Tom yasaklama emrini ihlal etti.

I did that work on the orders of my boss. - Patronumun emriyle o işi yaptım.

under order
emri vaki
Posterior order
emri altında
under the heel of
emri geçersiz saymak
countermand
şartlı ödeme emri
(Denizcilik) Conditional pay-order
arama emri
(Kanun) warrant of apprehension
haciz emri
(Kanun) attachment order
haciz emri
(Kanun) charging order
hemen emri
(Ticaret) immediate order
icra emri
(Ticaret) execution
mahkeme emri
(Politika, Siyaset) rule
mahkeme emri
injunctions
mahkeme emri
(Kanun) judicial writ
muhtelif giderler emri
miscellaneous charges order
pazar emri
(Ticaret) market order
piyasa emri
(Ticaret) market order
seyahat emri
(Askeri) travel order
seyir emri
(Askeri) sailing orders
tediye emri
(Ticaret) order of payment
tediye emri
(Kanun) payment order
tediye emri
(Askeri,Ticaret) accountable warrant
teslim emri
(Ticaret) delivery receipt
teslim emri
(Sigorta,Ticaret) delivery order
teslimat emri
(Ticaret) delivery order
ödeme emri
(Ticaret) money order
ödeme emri
(Askeri) allotment advice
ödeme emri
(Turizm) voucher
ödeme emri
(Ticaret) check
ödeme emri
(Ticaret) bank draft
satınalma emri
Purchase order
ölüm emri
death warrant
Allahın emri, Peygamberin kavliyle
according to the command of God and the word of the Prophet (said in asking a family for their daughter as a bride)
Avrupa tutuklama emri
(Hukuk) (belgesi) European arrest warrant
alarm fırlatma emri
(Askeri) alert launch order
allah'ın emri
commandment

They are fulfilling the commandment to host guests. - Onlar misafirleri ağırlamak için Allah'ın emrini yerine getiriyorlar.

arama emri
search warrant

Police can't enter the property without a search warrant. - Polis bir arama emri olmadan mülke giremez.

The police were at Tom's door with a search warrant. - Polisler bir arama emri ile Tom'un kapısındaydılar.

bindirme emri
(Askeri) embarkation order
borsa emri
(Ticaret) stock market order
düzenli ödeme emri
(Ticaret) direct debit mandate
elektro-optik; son ofis; eşit fırsat; icra emri; sadece gözler
(Askeri) electro-optical; end office; equal opportunity; executive order; eyes only
eylem emri
(Pisikoloji, Ruhbilim) action fiat
görevlendirme emri
(Askeri) tasking order
gözetleyiciye haber; görev tür emri
(Askeri) message to observer; mission type order
haciz emri
vesting order
haciz emri
writ of attachment
haciz emri
order of attachment
haciz emri çıkarmak
(Kanun) levy an attachment order
haksız uygulamayı durdurma emri
(hukuk) cease and desist order
harcama emri
(Hukuk) expenditure order
harekat emri
(Askeri) operation order
harekat emri (OPORD) tanımı
(Askeri) operation order (OPORD) identification
hava görev emri
(Askeri) air tasking order
hava görev emri /onayı
(Askeri) air tasking order/confirmation
hava sahası kontrol emri
(Askeri) airspace control order
havale emri
order for remittance
hükümetçe bir haberin yayınlanmaması emri
D notice
ibraz emri
(Hukuk) production order
icra emri
writ of execution
iptâl emri
countermand
istifleme emri
(Ticaret) stowage order
ita emri
disbursement order
itibar emri
(Latin) mandatum qualificatum
itibar emri
(Kanun) order of credit
itibar emri
(Kanun) original state
izleme emri
(Hukuk) monitoring order
konuşlanma emri talebi
(Askeri) request for deployment order
kredi emri
(Ticaret) order of credit
mahkeme emri
injunction
mahkeme emri
writ
mahkeme emri
precept
mahkeme emri
court order

His ex-wife obtained a court order that forbid him from coming closer than 200 yards. - Eski karısı, adamın kendisine 200 metreden fazla yaklaşmasını yasaklayan bir mahkeme emri çıkarttı.

müdahale emri
(Hukuk) interception order
ordu emri
(Askeri) general order
savaş emri
battle order
seferberlik emri
mobilization order
sevkiyat çevirme emri
(Askeri) passing order
stok seviyesi emri
(Askeri) stock level order
tadilat iş emri
(Askeri) modification work order
tahliye emri
(Askeri,Ticaret) landing order
tahsil emri
(Ticaret) order of collect
tayin emri
warrant
teknik standart emri; telekomünikasyon hizmet emri
(Askeri) technical standard order; telecommunications service order
temlik emri
(Politika, Siyaset) vesting order
tutuklama emri
capias
tutuklama emri
warrant of arrest
tutuklama emri
warrant of apprehension
tutuklama emri
(Hukuk) detention order
ulusal muhabere emniyeti (COMSEC) emri/talimatı
(Askeri) national communications security (COMSEC) instruction
uyarı emri
(Askeri) warning order
verile emri order
for payment
yaptırım emri
(Askeri) execute order
yasaklama emri
restraining order
yüksek mahkeme emri
mandamus
yürütmeyi durdurma emri
supersedeas
yürüyüş emri
route
ödeme emri
banker's order
ödeme emri
(Hukuk) payment order
ödeme emri
draft, order of payment
ödeme emri
order of payment
ödeme emri
standing order
ödeme emri
draft
ödeme emri
order
ödeme emri law
(written) order for a payment to be made
ödeme emri verilen krediler
(Hukuk) appropriations
ödeme emri çıkarma
(Hukuk) issuing payment order
ödemeyi durdurma emri
stop payment order
ölüm Allahın emri
1. God made man mortal. 2. I am not afraid of death (said after one has decided to run a great risk)
önceki emri geçersiz kılan emir
countermand
üst mahkeme emri
supersedeas
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение emri в Турецкий язык Турецкий язык словарь

EMRÎ
(Osmanlı Dönemi) (Emriye) Emirle ilgili, emre ait
emrî kânunlar
(Osmanlı Dönemi) Cenâb-ı Hakkın emir dâiresinden gelip işleyen kanunlar
ihzar emri
(Kanun) Gözaltındaki kişinin suçunun tespiti için mahkemeye çıkarılmasını temin eden emir, mahkeme celbi, celpname, mahkeme davetiyesi
Allahın emri
Kader
TESLİM EMRİ
(Hukuk) Birşeyin bir kimseye teslim edilmesi için malı elinde bulundurana verilen buyruk
VERİLE EMRİ
(Hukuk) Tahakkuk ettirilen her türlü devlet giderlerinin ödenebilmesi için verilen belge
arama emri
Yapılacak araştırma işlemi için yetkili organdan alınan buyruk
ita emri
Hükûmetçe verilen ödeme emri, verile buyruğu
tediye emri
Ödeme emri
verile emri
Bir işin yapılması için gerekli izin yazısı
ölüm emri
Birinin öldürülmesi gerektiğini bildiren buyruk
emri
Избранное