Tom'un iyi karşılanacağını sanmıyorum.
- I don't think Tom would be welcomed.
Nereye gidersen git iyi karşılanacaksın.
- No matter where you go, you will be welcomed.
Hiç kimse adaylığı kazanmak için yeterli oy almadı.
- No man received enough votes to win the nomination.
Hiç kimse adaylığı kazanmak için yeterli oy almadı.
- No one received enough votes to win the nomination.
Ailenin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.
- The family had grave doubts regarding the explanation it received from the army.
Aile üyelerinin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.
- The members of the family had grave doubts regarding the explanation they received from the army.
Mektubumuzun alındığı bildirimini aldık.
- We received an acknowledgement of our letter.
Mimar prestijli bir ödül almış olduğuyla övündü.
- The architect boasted that he had received a prestigious award.
Erkek arkadaşından almış olduğu hediyeyi bana gösterdi.
- She showed me the present that she had received from her boyfriend.
If there is already an account, there is a system by which you are able to send and receive email.
- Wenn Sie bereits ein Konto haben, gibt es ein System, welches es Ihnen ermöglicht E-Mails zu senden und zu empfangen.
Last night I stayed home to be able to receive your call.
- Letzte Nacht blieb ich zu Hause, um deinen Anruf empfangen zu können.