emin olmayan

listen to the pronunciation of emin olmayan
Турецкий язык - Английский Язык
unsafe
unsure

A sure friend is seen in an unsure matter. - Bir emin arkadaş emin olmayan bir meselede görünür.

uncertain
unconvinced
emin ol
you bet
emin ol
be advised
emin ol
made sure of
emin ol
make sure

I must make sure whether he is at home or not. - Onun evde olup olmadığından emin olmalıyım.

One day your life will flash before your eyes. Make sure it's worth watching. - Bir gün hayatın gözlerinin önünde hızla akıp gidecektir. Emin ol, izlemeye değer.

emin ol
make sure of

I'd like to make sure of the time. - Ben zamandan emin olmak istiyorum.

We'll make sure of it. - Bundan emin olacağız.

emin ol
be sure

How can you be sure your girlfriend isn't faking her orgasms? - Kız arkadaşının orgazm takliti yapmadığından nasıl emin olabilirsin?

Please be sure to let me know your new address soon. - Kısa sürede yeni adresini bana bildirdiğinden emin ol.

emin ol
ensure
emin ol
Believe me
emin olmayan
Избранное