emekli olma

listen to the pronunciation of emekli olma
Турецкий язык - Английский Язык
retiring
superannuation
emekli olmak
retire

My wife and I are preparing to retire. - Karım ve ben emekli olmak için hazırlanıyoruz.

The lady that used to work here had to retire. - Burada çalışan bayan, emekli olmak zorunda kaldı.

emekli olmak
be retired
emekli olmak
be out at grass
emekli olmak
step down
emekli ol
{f} retiring

A farewell party was held for the executive who was retiring. - Emekli olan bir yönetici için bir veda partisi düzenlendi.

My father is retiring next spring. - Babam önümüzdeki İlkbaharda emekli oluyor.

emekli ol
{f} retired

When John retired, his son took over his business. - John emekli olduğunda, oğlu onun işini devraldı.

My uncle retired from teaching last year, but he still managed to hang onto a position at the university. - Amcam geçen yıl öğretmenlikten emekli oldu, fakat üniversitede bir görevi hâlâ sürdürebiliyordu.

emekli ol
retire

My uncle retired from teaching last year, but he still managed to hang onto a position at the university. - Amcam geçen yıl öğretmenlikten emekli oldu, fakat üniversitede bir görevi hâlâ sürdürebiliyordu.

His revenue doubled after retirement. - Onun geliri, emekli olduktan sonra iki katına çıktı.

emekli olmak
to retire

I'm not ready to retire. - Emekli olmak için hazır değilim.

The lady that used to work here had to retire. - Burada çalışan bayan, emekli olmak zorunda kaldı.

emekli olmak
retire to pasture
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение emekli olma в Турецкий язык Турецкий язык словарь

emekli olmak
Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanun ile sağlanan haklardan yararlanarak görevinden ayrılmak, tekaüt olmak
emekli olma
Избранное