elektrikçi

listen to the pronunciation of elektrikçi
Турецкий язык - Английский Язык
electrician; electrician's
sparks
spark
electrician

The electrician will come and fix the cable next week. - Elektrikçi önümüzdeki hafta gelip bu kabloyu onaracak.

Is Tom an electrician? - Tom bir elektrikçi mi?

elektrik
{i} electricity

There is no life without electricity and water. - Elektrik ve su olmadan hayat olmaz.

Electricity is very useful. - Elektrik çok faydalıdır.

elektrik
{s} electric

Heat was spread throughout the room by the electric stove. - Isı odanın her tarafına elektrik sobasıyla yayıldı.

Our electric heater does not work well. - Elektrikli ısıtıcımız iyi çalışmıyor.

elektrik
{s} electrical

Keep away from the electrical equipment. - Elektrikli teçhizatlardan uzak durun.

There is a fault in the electrical system. - Elektrik sisteminde bir arıza var.

elektrik
utilities
elektrik
power

The storm caused a power outage. - Fırtına bir elektrik kesintisine neden oldu.

Nuclear power is used to generate electricity. - Nükleer enerji elektrik üretmek için kullanılır.

elektrik
cable

The electrician will come and fix the cable next week. - Elektrikçi önümüzdeki hafta gelip bu kabloyu onaracak.

Electricity cables are made of copper. - Elektrik kabloları bakırdan yapılmıştır.

elektrik
juice
elektrik
electrics
elektrikçiler
electricians
elektrik
electric, electrical
elektrik
electricity; electric; electrical
Турецкий язык - Турецкий язык
Elektrik işleri yapan usta
Elektrik
ışık
elektrik
Maddenin elektron, pozitron, proton gibi parçacıklarının hareketleriyle ortaya çıkan enerji türü
elektrik
Elektrikle çalışan
elektrik
Bu enerjiden elde edilen aydınlanma
elektrik
Bu enerjinin gündelik hayatta kullanılan biçimi
elektrik
Fiziğin, elektrik olaylarını inceleyen kolu. Çarpıcılık, cazibe, canlılık: "Ufak tefek ama şimdiden elektriği öbürkülerden başka, yırtıkça bir kız var içlerinde."- H. Taner
elektrik
Fiziğin, elektrik olaylarını inceleyen kolu
elektrik
Çarpıcılık, cazibe, canlılık