Babaannem uçabiliyor.
- My grandmother can fly.
Babaannen kaç yaşında?
- How old is your grandmother?
Kız kardeşim anneanneme benzer.
- My sister resembles my grandmother.
Haftada iki kez anneannemi ziyaret ederim.
- I visit my grandmother twice a week.
Büyük annem giysiler örmeyi seviyor.
- My grandmother likes to weave things.
O, genç olduğu için, hasta büyük annesine özveriyle hizmet etti.
- Young as she was, she devotedly attended on her sick grandmother.
Tom yaklaşık 300 yıldır atalarının izini sürdüğünü söylüyor.
- Tom says he can trace his ancestors back about 300 years.
Ben atalarımın kim olduğunu bilmiyorum. Bizim evraklar Nuh Tufanı sırasında kayboldu.
- I don't know who my ancestors are. Our papers got lost during the Flood.
İngilizce ve Almanca ortak bir soyu paylaşırlar.
- English and German share a common ancestor.
Dünyadaki bütün insanlar ortak bir atanın soyundan gelirler.
- All humans on Earth are descended from a common ancestor.
Büyükannemi ziyaret edeli uzun zaman oldu.
- It's been a long time since I visited my grandmother.
Büyükannem akşam yürüyüşe gidiyor.
- My grandmother goes for a walk in the evening.
Ninem bu sabah mektubu yolladı.
- My grandmother posted the letter this morning.
Büyükannenin ilk adını hatırlıyor musun? - Hayır, ona her zaman sadece nine derdim.
- Do you remember the first name of your grandmother? - No, I just always called her granny.