eldfather

listen to the pronunciation of eldfather
Английский Язык - Турецкий язык

Определение eldfather в Английский Язык Турецкий язык словарь

ancestor
ata

Atalarımız 150 yıl önce bu ülkeye geldi. - Our ancestors arrived in this country 150 years ago.

Ben atalarımın kim olduğunu bilmiyorum. Bizim evraklar Nuh Tufanı sırasında kayboldu. - I don't know who my ancestors are. Our papers got lost during the Flood.

grandfather
büyükbaba

Tom, Mary'nin onun büyükbabasının altın saatini çaldığından oldukça emindi. - Tom was reasonably certain that Mary had stolen his grandfather's gold watch.

Büyükbabam benim doğumumdan kısa bir süre sonra öldü. - My grandfather died shortly after my birth.

ancestor
{i} cet
ancestor
{i} dede
ancestor
{i} soy

Dünyadaki bütün insanlar ortak bir atanın soyundan gelirler. - All humans on Earth are descended from a common ancestor.

İngilizce ve Almanca ortak bir soyu paylaşırlar. - English and German share a common ancestor.

grandfather
{i} dede

Dedem yaşından dolayı pek iyi duyamıyor. - Because of his age, my grandfather doesn't hear well.

Dedem masasında sık sık okur ve çalışırdı. - My grandfather would often read and study at this desk.

Английский Язык - Английский Язык
ancestor
grandfather
eldfather
Избранное