elder, senior

listen to the pronunciation of elder, senior
Английский Язык - Турецкий язык

Определение elder, senior в Английский Язык Турецкий язык словарь

older
{f} daha eski

Hangi kitap daha eskidir, bu mu yoksa şu mu? - Which book is older, this one or that one?

Hangisi daha eskidir, bu kitap mı yoksa şu mu? - Which is older, this book or that one?

older
(Bilgisayar) daha eskiler

Daha modern binalar daha eskilerden daha güvenlidir. - More modern buildings are safer than older ones.

older
{s} büyük

O benden üç yaş daha büyük. - He's three years older than I am.

Yeni bir çalışma 65'ten daha büyük hastaların hastane kayıtlarının çoğunlukla yanlış olduğunu ortaya atmaktadır, bu durum ciddi tedavi hatalarına yol açabilir. - A new study suggests that hospital records for patients older than 65 are often incorrect, which may lead to serious treatment errors.

older
eski

Arabamız sizinkinden üç yıl daha eski. - Our car is three years older than yours.

Hangisi daha eskidir, bu kitap mı yoksa şu mu? - Which is older, this book or that one?

older
{s} daha yaşlı

O,şimdi daha yaşlı ve daha akıllıdır. - She is older and wiser now.

O genç görünüyor, ama o aslında senden daha yaşlıdır. - She looks young, but she's actually older than you are.

Английский Язык - Английский Язык
older
elder, senior
Избранное